Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yazamadın ki Çeviresin!

Resim
İngilizce-Türkçe, Türkçe-İngilizce, İngilizce-Almanca, Almanca-İngilizce, İngilizce-Fransızca, Fransızca-İngilizce, Türkçe-Almanca, Almanca-Türkçe, Fransızca-Türkçe, Türkçe-Fransızca, Almanca-Fransızca, Fransızca Almanca… Bu söz dizisinde sadece 4 farklı dil var. Her dilin birbirleriyle eşlenik çevirme algoritmalarını yazmaya çalıştım. Bu, elbette en basit formatlardan bir tanesi. Yani, sadece 4 dili kendi aralarında birbirlerine çevirme işlevi o kadar zor olmasa gerek. Bu, zor olmasa gerek kısmını ise bu 4 dile hakim herhangi biri için söylüyorum. Fakat bu 4 dile hakim olsanız bile, çeviri işlemi yaparken bazen orijinal metnin dilindekini tam anlamıyla çevrilmesini istediğiniz dile çeviremeyebilirsiniz. Bunun birkaç nedeni olabilir. Metin içindeki kelimelerin çok eskide kalmış olması, terimlerin çok fazla kullanılması ve sizin o terimler hakkında pek bir bilginizin olmaması veya duygu bütünlüğünü koruyamama gibi durumlar olabilir. Bu, çevirinin doğasında olan bir şeydir. Hatta günümüz...

Vızıltı ile Gelen İsyan Bayrakları

Resim
Bir Birçoğumuz belgesel izlemişizdir. İzlemeye de devam ediyoruz. Çünkü belgeseller sosyoloji, antropoloji, zooloji, botanik, astronomi ve sayamadığım daha birçok bilim dalını bizlere görsel bir şenlik olarak verir. Belgesel çekimlerinin üzerine düşündüğümüz zaman ne kadar muazzam bir enerji ve zamanın harcandığını bulmak zor olmasa gerek. Bir grup insan ve birkaç şirket bir araya geliyor ve insanlık için faydalı işler yapıyorlar. Bu, dünya çapındaki en büyük halk yararına işlerden birisidir. Elbette ticari bir boyutu da var belgesellerin. Fakat hemen hemen hiç kimse belgesel izlerken işin ticari boyutunu düşünmez. Çeken ne kadar para kazanmıştır kim bilir diye düşünmez. Çekenlerin ne kadar zorluklar yaşadığı düşünülür ve her 5-6 dakikada bir “helal olsun” gibi tepkiler verilir. Bunun aksi yönde işin parasal kısmına odaklananlar ise zaten belgesel izlemese daha iyi olur. Onların izleyeceği birçok program yerel kanallarda mevcuttur. Belgeselleri de yukarıda saydığım bilim dallarına göre...

Nasıl Cüret Edersiniz?

Resim
Şimdiki yaşımdan 14 yıl öncesine geri dönüyorum. Geri dönüşü biraz sancılı oluyor. Zira geçmişi hatırlamak oldukça külfetli bir işkence bir de 10 yılı geçkin bir süreyi hatırlamaya çalışmak çok daha sancılı oluyor. Yine de 15 yaşıma geri dönüyorum. 15 yaşındayken bir lise öğrencisiydim. Lise öğrencisi olduğum 4 yıl boyunca oldukça embesil biri olduğumu anımsıyorum. Ev hayatımda içine kapanık ve nispeten disiplinli bir ailede büyümenin yaşattığı dezavantajlardan dolayı da sosyalleşme konusunda sıkıntılar yaşıyordum. Okuldaki sınıf arkadaşlarıma alıştıktan sonra işler elbette daha iç açıcı bir hal alıyordu. Fakat bu defa da sınıf arkadaşlarından öteye geçememeye başlıyordum. Hele bir de o zamanlar kilolu bir ergen olduğumu hesaba katarsak oldukça öz güven eksikliği ile ortalarda dolaşıyordum. Farklılaşma çabası içine giriyor, kendimi karşı cinsten birilerine beğendirmeye çalışıyordum. Yabancı dil bölümü okuduğum için sınıf mevcudu da 15 kişi civarındaydı. Yani özetle oldukça kısıtlı bir ...

Cehalete Kahkaha Atmak

Resim
Dünya'daki tüm canlıların fizyolojik ve psikolojik olarak gösterdikleri bazı olağan dışı hareketleri vardır. Bu hareketlere neden olan ise birçok mikroorganizma vardır. Öyle ki bu mikroorganizmalar içilen suda, solunan havada, yüzülen denizde, gezilen ormanlarda, ölülerin gömüldüğü topraklarda yer almaktadır. Bunları gözle görmemiz imkansızdır. O yüzdendir ki bu mavi kürede yaşayan her bir canlı, bu mikroorganizmalar yüzünden hasta olabiliyor. Hatta yine bu mikroorganizmalar vasıtasıyla (virüs, bakteri, parazit vb.) canlılar birilerini de hasta edebiliyorlar. Bitkiden hayvana ve insana, hayvandan bitki ve insana en son olarak da insandan bitki ve hayvanlara hastalık geçmesi durumu vardır. Bu yadsınamaz bir gerçektir. Bu hastalıkların birçoğu canlı formuna göre değişiklik gösterip hafif veya şiddetli olarak kendisini belli etmektedir. Örneğin Amazon Yağmur Ormanları’ndaki böcekleri ele alalım. Bu böceklerin birçoğu rutin bir hayat yaşamaktadır. Mesela karıncalar her gün koloniler ha...

Vegan Beslenme Paradoksu

Resim
Hayatımda verdiğim en önemli kararlardan birisi hiç şüphesiz hayvanları yemeyi bırakmak oldu. Tabi ki bu kararı vermek birçok açıdan insan için zor olabiliyor. Fakat benim için bazı kritik kararları vermek için sadece o düşüncenin beynimin içinde yer etmesi yeterli oluyor. Bu kararı aldığım andan itibaren birçok kitap ve makale okudum. Okuduğum kitapların ana fikri hayvanların birer meta olmadığı görüşü ve bu görüşü oldukça sağlam kanıtlarla destekliyor olmalarıydı ve bu kitaplar benim ufkumu daha da açmaya başladı. Dünya çapındaki üniversitelerin doktora tezlerinde ve birçok uluslararası basında da yine hayvan hakları ile ilgili makaleler okuyarak bilgimi ve görgümü geliştirmiş oldum. Çünkü aldığım kararın “ben daha et yemeyeceğim” söylevinden öteye gitmesini ve bir ideoloji olarak bende var olmasını istedim. Tabi bu kararı aldığınızda sosyal hayatınızın eskisi gibi olmayacağını da yaşayarak tecrübe ediyorsunuz. Şahsen ben bunu oldukça yoğun bir şekilde tecrübe ettim. Çünkü sürekli bi...

Görevimiz Yıkım!

Resim
İnsanların gücüne her geçen gün biraz daha şaşırıyorum. Çünkü bu güç yapaylıktan öteye gidemese de potansiyeli çok kuvvetli ve etkisi de aynı ölçüde çok kapsamlı oluyor. Antropolojiye merak saran biri olarak insanın medenileşmeden önceki süreçlerini çok farklı kaynaklardan ve fazlaca okudum. Çünkü insanı merak ediyorum. İnsanın nasıl bir evrim sürecinden geçtiğini ne gibi kültürel etkileşimler yaşadığını ne gibi zorluklara göğüs gerdiğini ve nasıl hayatta kaldığını merak ediyorum. İnsan sözcüğü bile hemencecik verilmemiş bizlere. Öyle ya onu kazanmak için belirli şartları yerine getirmemiz gerekiyordu. Ağaç tepelerinde ve mağara kovuklarında yaşayanlara insan demek ne kadar doğru olurdu ki zaten? “Homo” kelimesi bile modern insanı temsil etmektedir. Hominid grubundan geldiğimiz aşikardır. Fakat bu grubun içinde evrimsel mekanizma oldukça yoğun bir şekilde işlemiştir. Homo ön ekini alan birçok tür çıkmıştır. Öyle ki biz bu Homo ekini alan ilk türe “Homo Habilis” demişiz. Bir bakıma bizl...