Nasıl Cüret Edersiniz?

Şimdiki yaşımdan 14 yıl öncesine geri dönüyorum. Geri dönüşü biraz sancılı oluyor. Zira geçmişi hatırlamak oldukça külfetli bir işkence bir de 10 yılı geçkin bir süreyi hatırlamaya çalışmak çok daha sancılı oluyor. Yine de 15 yaşıma geri dönüyorum. 15 yaşındayken bir lise öğrencisiydim. Lise öğrencisi olduğum 4 yıl boyunca oldukça embesil biri olduğumu anımsıyorum. Ev hayatımda içine kapanık ve nispeten disiplinli bir ailede büyümenin yaşattığı dezavantajlardan dolayı da sosyalleşme konusunda sıkıntılar yaşıyordum. Okuldaki sınıf arkadaşlarıma alıştıktan sonra işler elbette daha iç açıcı bir hal alıyordu. Fakat bu defa da sınıf arkadaşlarından öteye geçememeye başlıyordum. Hele bir de o zamanlar kilolu bir ergen olduğumu hesaba katarsak oldukça öz güven eksikliği ile ortalarda dolaşıyordum. Farklılaşma çabası içine giriyor, kendimi karşı cinsten birilerine beğendirmeye çalışıyordum. Yabancı dil bölümü okuduğum için sınıf mevcudu da 15 kişi civarındaydı. Yani özetle oldukça kısıtlı bir çevreye sahiptim. Çevreye sahip olmayı da yanlış anlamamanızı isterim. Zira 15 kişilik bir sınıfta herkes sizi sevmeyebiliyor ve siz de herkes ile iyi anlaşamayabiliyorsunuz. O zamanlar 15 yaşında bir ergen olarak uğraştığım şeyler çok kısıtlıydı. İngilizce ile uğraşmak zaten misyonumdu. Şimdiki hayatıma bir yatırım misyonu olarak da adlandırabiliriz. İngilizce misyonumun yanında; evdeki klasik gitarım ile bir şeyler tıngırdatıyor ve Metal müziğe bu şekilde geçiş yapıyordum. Gösterişli bir masaüstü bilgisayarım vardı. Tabi ki bu gösteriş sadece dıştan belli olan bir gösterişti. İçi beni yakıyordu. O zamanki teknoloji ile epeyce bir süre beni idare etmişti sağ olsun. Bilgisayar oyunları ile saatlerimi geçiriyordum. Bazen dışarıya çıkıyor, deniz kenarında dolaşıyordum. Bütün lise hayatım bu şekilde gitti desem yalan söylemiş olmam. Yani 15 yaşında bir genç olarak elle tutulur doğru düzgün bir şeyler yapmıyordum. Kitap okumayı bile bırakmıştım. Ayda yılda 1 kitap okursam okuyordum işte (baya boş zaman geçirmişim yahu). Ne yerli haber kanallarından bir şeyler izliyordum ne de diğer ülkelerde neler oluyor bitiyor diye merak ediyordum. Bazılarınız 15 yaşındasın, ne olmasını bekliyorsun diyebilirsiniz. Fakat günümüzdeki genç dostlarıma baktığımda o kadar her şeyin farkındalar ki, haliyle içsel bir muhakeme yapıyorsunuz. Elbette o zamanlar sosyal medya diye bir şey yoktu. Akıllı telefonlar yoktu. İnternet evinize gelene kadar siz ocağa çay koyuyor ve demleyip içiyordunuz. Fakat o zamanlar için şunu çok iyi hatırlıyorum; yaşıtımız herhangi biri ses getirecek bir projede başarılı olduğu zaman hepimiz öğreniyor ve gıpta ediyorduk. İster şehir içi bir başarı olsun, ister ülke çapında bir başarı olsun, isterse de uluslararası bir başarı olsun fark etmiyordu. Bilim dergilerinde (Bilim Çocuk ve Bilim Teknik) dünyanın diğer ülkelerinde yaşıtlarımızın teknoloji alanında yaptıklarını okuduğumuzda “vay be, helal olsun” diyor ve üzerine güzel şeyler söylüyorduk. Şimdi her şeyden anında haber olduğumuz bir çağda yaşıyoruz. Birçok insan muazzam başarılara imza atıyor. 15 yaşındaki birçok genç dostum hem muazzam projelerde yer alıyor hem de daha o yaşlarda bilinçli birer aktivist haline geliyorlar. Her ne kadar bu arkadaşlar ülke dışından oluyor olsa da hayranlıkla takip ediyorum. Fakat herkes böyle mi değerlendiriyor gerçekten? Artık her şeyin basit bir şekilde önümüze geldiği bu çağda insanların başarıları ve göz dolduran demeçleri dalga konusu olarak değerlendiriliyor. Bunu yapan insanlar sadece bu ülkede yer almıyor. Dünya çapında vasıfsız ve boş düşünceler ile bezeli insanlar, böylesi muazzam insanlar ile öylesine ağır şekilde dalga geçiyor ve onlara öylesine hakaretler ediyor ki dehşet ile takip ediyorum. 15 yaşındayken nasıl biri olduğumu, nelerle uğraştığımı sizlerle paylaştığımda, amma da boş adammışsın demişsinizdir. Ben de kendime bunu dedim zaten. O zaman sizler de 15 yaşınıza dönmeye ne dersiniz? Çok kısa bir süreliğine. Fakat bu yazıyı bitirdikten sonra o halinizi düşünmenizi tavsiye ederim. Çünkü İsveçli bir genç kadın 15 yaşında avaz avaz bağırarak tüm dünyayı karşısına aldı. Hepimize bağırdı. Özellikle de devlet büyüklerine gözleri alev alev bir şekilde bağırdı. İnsanlar utanacakları yerde yılışık tavırlar sergilemeyi tercih ettiler. Greta Thunberg’in sesi daha da çok çıkıyor. Çıkacak da!

Resim Kaynağı: https://time.com/person-of-the-year-2019-greta-thunberg/

Greta, İsveç’te lise öğrenimi gören genç bir kadındır. Yerel bir gazetenin başlatmış olduğu “İklim Değişikliği ve Etkileri” adlı makale yarışmasında, yazdığı deneme ile başarılı oldu ve yarışmayı kazandı. Fakat bu yarışmaya katılmadan çok daha öncesinde Greta, mavi halsiz yerkürede olup bitenleri büyük bir kederle takip ediyordu. İzlediği, okuduğu her gerçek, bu küçük kalbi büyük bir üzüntüye boğuyor ve bir şeyler yapmak için kendisini paralıyordu. Ne şanslıdır ki ailesi de bilinç seviyesi yüksek insanlardan oluşuyordu. Greta’nın böylesine bilinçli bir insan olmasını hayranlıkla izliyor ve yürekten destek veriyorlardı. Yazdığı o deneme öylesine etkili oldu ki, bir anda İsveç’in gündeminde bahsedilir oldu kendisi. 15 yaşında bir lise öğrencisinin yazdığı bir makale tüm ülkede konuşuluyorsa sizce bu küçük bir başarı mıdır? Greta, yazdığı bu makaleden söz edilmesini her ne kadar iyi karşılasa da işin sadece söz edilme kısmında kalmasına katlanamıyordu. Bu başarısından 3 ay sonra artık kendisini bir aktivist olarak ilan eden Greta İsveç Parlamento binası önünde protestolarına başladı. Peki ama neyi protesto ediyordu Greta? Hem de İsveç gibi refah seviyesi yüksek bir ülkede…

2015 yılında Paris’te dünya liderleri tarafından kabul edilen “Karbon Emisyonunu Azaltma” sözleşmesinin sadece lafta kalmasını protesto ediyordu. 15 yaşında genç bir kadınsın sen Greta! Ne işin olur senin karbon emisyonuyla falan. Hem sen kadın başına ne anlarsın! Bu şekilde gerzekçe ve cinsiyetçi şekilde yaklaşanlar sadece Türkiye’de mi var sanıyorsunuz? Hayır dünyanın her ülkesinde ne yazık ki böyle faşizan düşüncelere sahip insanlar var. O zamanda işte Greta’ya böyle tepkiler gelmiştir. Fakat kanında gezen gençlik ateşi sadece duvarlara abuk sabuk grafitiler yazmak için veya toplu taşımalarda insanları rahatsız edercesine bağırarak konuşmak için yoktu onda. Greta, çağımızın görüp görebileceği en cesur ve en bilinçli genç kadınlarından biridir. Başladığı bu protestoyu öyle iki gün yapıp vazgeçmemiştir. Sosyal medyayı gerzekçe işler için kullanmak yerine başlatmış olduğu bu kıvılcımı yaymak için kullanmaya karar vermiştir. “İklim İçin Okul Grevi” başlığıyla bir akım oluşturmuştur. Artık protestosunu bu isimle yapan Greta, cuma günleri okula gitmiyor ve düzenli olarak cuma günleri protestolarını yapıyordu. Öncelik olarak çevresindeki arkadaşlarını ve gençleri buna dahil etmiş ve katılım konusunda başarılı olmuştur. Sosyal medya sayesinde de başlattığı bu akım oldukça kısa bir sürede dünya çapında karşılık bulmaya başlamıştır. “#FridaysForFuture” etiketi ile sosyal medyada kısa zamanda zirveye çıkmış ve dünya çapında bilinçli gençler ve bilinçli çevreciler tarafından destek görmüştür. Aralık 2018’e kadar dünya çapında 20.000’den fazla öğrenci Avustralya, İngiltere, ABD, Belçika, Fransa ve Japonya gibi ülkelerden bu protestoya dahil oldular. Sera etkisi yüzünden atmosfere salınan yüksek miktardaki karbon ve metanın bir an önce azaltılması ve ulaşımda evreni daha az yoracak alternatiflerin değerlendirilmesini dile getirdi Greta. Bu, elbette manifestosunun sadece bir maddesiydi. Oldukça etkili bir manifesto ile tüm insanların karşısına çıkmaya hazırdı. 15 yaşındayken Viktor Hugo’nun “Sefiller” adlı kitabın tek cilde indirgenmiş versiyonunu okuyup, oldukça büyük bir iş başardığımızı düşünüyorduk bizler. Hadi herkes için söylemeyeyim bunu ve kendim için söyleyeyim sadece. Hangimiz kitleleri arkamızdan getirebilecek güce sahibiz? Hangimiz daha 15 yaşındayken dünya çapında ses getirdik? Bunların olması şart mı? Değil tabi ki. Herkes böylesi vasıflara sahip olmayabilir. Fakat ne yazık ki günümüzde yaşlısı genci bu tür genç ve cesur insanları ve özellikle de bu insan genç bir kadınsa acımasızca yaftalıyorlar. Eğlence malzemesi olarak görüyorlar. Bir balon ile aynı kafa yapısına sahip olmak değil mi bu?

Resim Kaynağı: https://time.com/person-of-the-year-2019-greta-thunberg/

Eylül 2019’da Greta artık tüm dünyanın kelli felli adamlarına seslenmek için hazırdı. Küçücük bir kıvılcım artık yangına dönüşmüştü. Fakat bu yangın ormanları tahrip eden bir yangın değildi. Tam tersine yeryüzünü tahrip eden ve para hırsı ile gözü dönmüş devlet büyüklerini hedef alıyordu. Greta’nın ağzından tatlı bir şeyler duymanız imkansızdır. Çünkü her şey ortadadır. Buzullar eriyor, temiz hava sahası git gide daralıyor, kontrolsüz hayvan ve hayvansal ürünlerin tüketimi toprak anayı ve su kaynaklarını kurutuyor. Bu durumda nasıl tatlı ve güzel şeyler duyulabilir ki Greta’dan? Bugün dünyanın en konforlu, hızlı ve güvenli ulaşım araçları olan uçakların gökyüzüne ve yeryüzüne ne derece zararlar verdiğini gözlerimizle göremediğimiz için ses çıkarmıyoruz. Hoş gördüklerimize de ses çıkarmıyoruz ya doğru düzgün, neyse… Greta, daha bu yaşında bunun farkında olduğu için uçak kullanmayı ret eden birisidir. İsveç’ten konuşma yapmak için New York’a, Birleşmiş Milletler sempozyumuna, çevreye daha az zararı dokunan bir yarış yatı ile gidiyor. Bu yolculuk 2 hafta sürüyor. Ne oldu? Abartılı mı geldi size? Dalga mı geçeceksiniz? İçinizde böyle kıpırtılar varsa bile üzücü! İnsanların inandıkları şeyleri hayatlarında uyguluyor olması herkese nasip olmuyor. Bu yüzden birçoğumuz Greta’yı anlamayabiliriz. Artık dünyanın dört bir yanından milyonlarca destekçisi vardır Greta’nın ve Birleşmiş Milletler’deki o meşhur konuşması için kürsüye çıktığında karşısında oturanlar ülkelerin başbakanları, cumhurbaşkanlarıydı. Hani herkesin küstahça dalga geçtiği, sosyal medyada eğlence malzemesi yaptığı “NASIL CÜRET EDERSİNİZ ?” söz öbeği ile bezeli konuşması…

Resim Kaynağı: https://time.com/5684216/greta-thunberg-un-climate-action-summit-climate-speech/

Nasıl cüret edersiniz? Burada olmamalıydım. Okyanusun diğer tarafında okulumda, derslerimi dinliyor olmalıydım. Umudumuz gençler diyorsunuz. Nasıl cüret edersiniz? 

Hayallerimi ve çocukluğumu boş sözlerinizle çaldınız. Yine de şanslı olanlardan biriyim. İnsanlar acı çekiyor. İnsanlar ölüyor. Tüm ekosistemler çöküyor. Kitlesel yok oluşun başlangıcındayız ve hepsi hakkında konuşabilirsiniz. Sınırsız ekonomik büyümenin, paranın ve bu gibi masalların! Nasıl cüret edersiniz? 


30 yılı geçkindir bilim kristal parlaklığında her şeyi göz önüne seriyor. Bakmaya cüret bile etmediniz. Nasıl cüret edersiniz? 


Biz gençleri duyduğunuzu söylüyorsunuz ve durumun aciliyetinin farkında olduğunuzu söylüyorsunuz. Ne kadar üzgün ve öfkeli olsam da dediklerinize inanmak istemiyorum. Durumu gerçekten anladıysanız ve hareket etmemeye devam ederseniz bu sizi en kötüsü yapacak. Sizleri inanmayı ret ediyorum! 


 Bizi hayal kırıklığına uğratıyorsunuz. Fakat gençler ihanetinizi anlamaya başlıyor. Gelecek neillerin gözleri üzerinizde. Ve bizi hayal kırıklığına uğratmayı seçerseniz yine diyorum ki; sizi asla affetmeyeceğiz. 


Böylece kaçıp gitmenize izin vermeyeceğiz. Tam burası, şu anda çizgiyi çizdiğimiz yer! Dünya uyanıyor! Beğenin ya da beğenmeyin, değişim geliyor! 


Teşekkürler!


Yukarıdaki metin Greta’nın BM’de yaptığı kısa konuşmasından bazı alıntılardır. Lise öğrencisisiniz ve diğer arkadaşlarınızın önünde belirli bir gün için yazı okuyacaksınız. Bunu kaçımız gönüllü yaptık? Kaçımız birilerine seslenmeyi tercih ettik? Kaçımız düşüncelerimizi bağıra çağıra, korkmadan söyledik ve söyleyebiliyoruz? Bugün Instagram’da, Facebook’ta bu genç kadının BM’deki konuşması sırasındaki öfkesini ve hüznünü yansıttığı fotoğraflar kullanılarak ve o fotoğrafların altına komik sanılan, gerzekçe şeyler yazılarak dalga konusu ediliyor. Bıkmadan, usanmadan hakaretler ediliyor Greta’ya. Dünya’yı, yuvasını korumak istediği için dalga geçiliyor. Yuvasını diğer canlılarla güvenli bir şekilde paylaşmak istediği için dalga geçiliyor. Öylesine vasıfsız insanlar var ki, öylesine cahil bir toplum var ki sinirden deliye dönmemek imkansız. Bugün, bizim gibi bilim konusunda dünyanın gerisinde gelen ülkelerin toplumları bunu yapıyor. Faşist, cinsiyetçi, kıvıl zararlısı insanlar bunu yapıyor. Bir yandan Greta’nın açtığı çevresel etkileşim etiketleri sosyal medyada insanları etrafını topluyor, bir yandan da #ÖzgecanİçinAdalet, #ŞuleÇetİçinAdalet, #PınarGültekinİçinAdalet, #KediİçinAdalet, #AtİçinAdalet, #TecavüzeUğramışKöpekİçinAdalet gibi buraya yazdıkça sinirlerimi bozan etiketler ülkemizde liste başlarına geçiyor. İşte bu insanlar Greta’ya küfürler etmekten, çapsız şakaları ile aşağılamaktan zevk alıyorlar. Çünkü onlar kurtçuklardan da aşağılar. Çünkü onlar doğanın kalbindeki irinlerdir!

Resim Kaynağı: https://time.com/person-of-the-year-2019-greta-thunberg/

Greta Thunberg, 17 yaşında genç bir kadın. 
Greta Thunberg, 17 yaşında genç bir aktivist. 
Greta Thunberg, 17 yaşında gelecek vadeden bir insan. 
Greta Thunberg, 17 yaşında Portekiz’de “Calouste Gulbenkian Vakfı” tarafından İnsanlık Ödülüne layık görülmüş genç bir kadın. Kazandığı 1 Milyon Euro’luk para ödülünü çevre ve iklim krizleri ile mücadele eden örgütlere bağışladı. 
Greta Thunberg iyi ki var!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Görevimiz Yıkım!

Vahşi Müzik: Arabesk

Antik ve Modern Kurban Törenleri