Kayıtlar

Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Karanlıkta Gezen İki Aydınlık

Resim
Bu yazının yayınlandığı tarihten yaklaşık 2 hafta önce kadardı. Her zamanki gibi saat 22:00 civarında kitabı elime almıştım ve günlük 60 sayfa okuma ritüelimi gerçekleştirmek için koltuğuma geçmiştim. Bu ritüeli bitirdiğimde saat 00:00 olmuştu. Kabul ediyorum, ben öyle çok hızlı okuyan biri değilim. Fakat bundan yana bir sıkıntı çektiğimi de düşünmüyorum. Saat 00:15 gibi bilgisayarımın başına geçtim ve biraz bilim içerikli yazılara göz attım. O gün “Science News” adlı bilim içerikli sitede son aylarda oldukça sık bir şekilde konuşulan (ülkemizde çok sık olmasa da) “Dev Yaban Arıları” başlıklı bir yazı okumaya başladım. Oldukça ilgimi çektiği için bu yazı hakkında kısa notlar aldım ve daha sonra bu sitede yayınlamaya karar verdim. Fakat şu an onun zamanı değil. Saat 01:00 civarı bilgisayarımı kapattım ve yatağıma geçtim. Malum yaz ayında olduğumuz için pencereler açık bir şekilde yatıyoruz. Benim de yatağımın sol tarafında pencere var ve yatağıma yattığım zaman direkt olarak gökyüzünü g...

Rus Klasiklerindeki İsim Kaosu

Resim
Rus klasiklerini okumaya sonradan seven biriyim. Daha doğrusu bütün “Dünya Klasikleri”ni sonradan okumaya başlamış biriyim. Bu zamana kadar özellikle bilimsel ve düşünsel türdeki kitapları okumak benim için çok daha cazip ve anlamlı oluyordu. Bundan yaklaşık 6-7 yıl önceki bakış açımda “zaten bolca film izliyorum ve romantizm ihtiyacımı onlarla karşılıyorum” düşüncesi vardı. Madem bolca film izliyor ve bu ihtiyacımı o şekilde gideriyorum, ben de okumak için daha farklı türlere yönelmekte haklıyım diye düşünüyordum. Kendimi bilgi açısından daha çok geliştirebileceğim, bilinmeyenleri veya keşfedilmesi güzel şeyleri okuyabileceğim kitapların arasına bıraktım kendimi. Antropoloji, psikoloji, felsefe, anatomi, sosyoloji gibi türleri okuyarak kendimi entelektüel açıdan geliştirmeye devam ediyordum. Bunları yapmaya hala da devam ediyorum. Çünkü insan gelişiminin sınırı yok. Fakat artık film izleme konusunda bazı değişikliler yaşamaya başladım hayatımda. Bunun en büyük nedeni sanırım limite ge...

Vahşi Müzik: Arabesk

Resim
Bugünlerde evden dışarı çıkmak için birkaç kere düşünüyoruz artık. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil ve intikam sırası şimdi doğa anada. İnsanlık olarak doğaya zarar verebilecek hangi adımlar varsa hepsini atmış bulunuyoruz. Belki de daha da atacağız. Çünkü insanların bir şeylerden ders çıkardığı o sınırlı zaman dilimindeki dönem bitti artık. Çoğunluk yok etmeye dayalı bir güdü ile evden dışarıya adımını atıyor. Biz yine de etraflıca düşünüp birkaç saatliğine açık havada dolaşma kararı aldık diyelim. Ayakkabılarımızı bağladık ve sokağa ilk adımımız attık. Mahallemizde yürümeye başladık. Yerlerde sigara izmaritleri, kırılmış cam şişeler, biraz da doğa korunsun diye sağa sola attığımız maskeler (çünkü bizler paylaşımcı, iyilik timsalleriyiz), birkaç kişinin asfalta bıraktığı DNA örnekleri (tükürük olarak bırakmayı tercih ediyorlar genellikle), üstünüze çıkmaya meyilli insanlar ve de bütün sokağın ve mahallenin kendisinin olduğunu düşünen ve son ses “vahşi” müzik ile gezinen maganda bozu...

Dünyaya Hasta-Engelli Birey Getirme Sorunu

Resim
Başlığa bakıldığı zaman bile konunun ne kadar ciddi olduğu anlaşılıyor aslında. Yani ciddiye alınması lazım diye düşünüyorum. Zira dünyaya çocuk getirme fikrinin kendisi zaten başlı başına bir sorun. Üremek, çoğalmak ve soy devam ettirme fikri her zaman insan için önemli bir konu olmuştur. Çoğu kimseler “çocuk yapma” fikrinin hayatın rutin bir parçası olduğunu düşünürler. İki insan tanışır, sevişir ve çocuk meydana gelir. Bu kadar basit gibi görünse de aslında bu cümlenin arkasında sayfalarca yazılacak detaylar mevcuttur. Şöyle birkaç varyasyonunu ele alalım isterseniz. İki insan tanışır (heteroseksüel olarak ele alalım), birbirleri ile zaman geçirmekten hoşlanırlar. Daha sonra aralarındaki bu sevgi seks ile birleşir ve hazlarını yaşamaya başlarlar. Bu hazlarını yaşama süreci korunmalı bir şekilde devam eder. Sonra bir sorun çıkmazsa eğer aralarında evlenirler ve korunmasız olarak seks yapmaya başlarlar. En nihayetinde bu korunmasız seks sonucu erkeğin spermleri kadının vajinasından iç...

Bir Hilkat Garibesi

Resim
Frankenstein, 200 yılını doldurmuş bir kitap. Düşünsenize 200 yıllık bir kitap bugün hala ellerinizle ve gözlerinizle buluşuyor. Elbette bunun tek örneği Frankenstein değildir. Fakat bu kitap beni öylesine etkiledi ki, kendimi klavye başına oturup kitap hakkında bir şeyler yazmakla görevli hissettim. Birdenbire üstüme böyle bir misyon yapıştı. Doğrusunu söylemek gerekirse Frankenstein’ı okumaya başlamadan önce beni bu kadar derinden etkileyeceğini ve düşüncelere zerk edeceğini hayal etmemiştim. Bunun en büyük nedeni de kitabın “Korku Klasikleri” adı altında satılıyor olması. Zira korku türüne her zaman birkaç adım geride durmayı tercih etmişimdir. Tabi ki bu söylediğim “yeni yetme” korku kitapları için çoğunlukla. Kültleşmiş korku romanlarına veya filmlerine böyle bir yargıda bulunmayı doğru bulmuyorum. Çünkü onlar özgün olanlardır ve bugünün birçok korku türündeki eserlerine ilham olanlardır. Her ne kadar ilham olmuş olsalar da eli yüzü düzgün korku temalı edebi eserler veya sinematik...