Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çok Kültürlü Bir İçecek: Bira

Resim
Yaz mevsimi geldiğinde insanların sıvı tüketme oranı güneş ve onun sıcağının etkisi ile doğru orantılı olarak artıyor. Aslında bu bana göre kış aylarında birçok insanın oldukça az sıvı tüketme oranını dengeliyor. Sıvı tüketme deyince elbette aklımıza ilk olarak su gelir. Çünkü su bizim ve birçok canlının da yaşam kaynağıdır. Bizi hayatta tutan ve dinç hissetmemizi sağlayan en önemli besindir. Evet, su için besin diyorum fakat bu besin olmazsa olmaz bir kategoride yer alıyor. Yani öyle olmasa da olur diyebileceğimiz bir madde değil. Sıvı tüketimi yaz mevsiminde artış gösteriyor dediğim gibi. Fakat biz bu sıvı ihtiyacımızı sadece su ile gidermiyoruz. Aslında yine su işin içinde oluyor elbette. Fakat dolaylı yoldan oluyor. Belki de dolaylı yolda olan su ile birleşen diğer besinlerdir. Bu da ayrı bir tartışma konusu olabilir sanırım. İçtiğimiz her şeyin içinde su vardır. Yani su olmadan bir içecek yapmak hemen hemen imkansızdır. Su derken de sadece kaynak suyu gelmesin aklınıza. Bitkilerin...

Sınıfsal Var Olma Mücadelesi

Resim
Catherine, soylu bir ailenin en küçük çocuğudur. Henüz 17 yaşında olmasına rağmen oldukça alımlı ve hanımefendi bir kişiliğe sahipti. Zaten 1878 yılında 17 yaşında bir kadın olmak yetişkin bir hanımefendi olmak anlamına geliyordu. Catherine, şanslı doğanlardandı. Zira ailesinin maddi durumu iyi ve yaşadığı zamanın imkanlarından oldukça geniş çaplı bir şekilde faydalanabiliyordu. Zenginlik göstergesi olan 3 katlı ve geniş bahçeli evlerinde kendisine ait oldukça geniş ve ferah bir odası vardı. Pencereleri, kestane ağaçlarının dalları ve yaprakları ile komşuydu. Her sabah o pencereleri ardına kadar açar ve bahçesinden yayılan bütün çiçeklerin ve bitkilerin kokusunu içine çekerdi. Catherine, gerek eğitimsel anlamda gerekse de sanatsal aktiviteler anlamında kendisini sürekli geliştiren bir hanımefendiydi. Daha o yaştayken kendisine talip olan soylu efendiler ile davetlerde oturup sohbetler ediyor ve müzik dinliyordu. Böylesine şımartıcı bir ilgiden dolayı Catherine de oldukça memnundu. Düny...

Kaka: Yaşamsal Fenomen

Resim
Eğer çevremize bilinçli bir şekilde bakarsak yeryüzünün nasıl bir zemin üzerine kurulduğuna dair kendimiz bazı fikirler üretebiliriz. Elbette herkes muazzam fikirler üretmeyebilir. Ya da mantık dışına çıkarak uçuk fikirler üretecek de birçok kişi olacaktır. Bunların hepsi gayet normal şeylerdir. Çünkü düşünme eyleminin herhangi bir sınırı veya herhangi bir kısıtlayıcısı bulunmamaktadır. Çevremize baktığımız zaman nelerin zararlı ve nelerin faydalı olduğunu da çabucak kavrayabiliriz. Örneğin yol kenarında bir bahçede gördüğümüz dikenli bir bitkinin bize zarar vereceğini biliriz. Çünkü bitkinin formu tehditkardır. Sapından diklemesine çıkıntılık yapmış sivri dikenler pek de sevecen bakmazlar bize. Kendi çıkarımızı gözeterek bu dikenli bitkiye yapacağımız herhangi bir temas hamlesi bize acı verecektir. Bu yüzden de bu bitkiyle hiç ikili ilişkiye girmeden yanında geçip gideriz. Az önce de söylediğim gibi bu kişisel bir çıkardır. Yani dikenli bir bitki insan için zarar ve acı verici olabili...

Ötanazi veya Ölüm Hakkı

Resim
Bu dünyada var olan her canlının bir yaşamsal döngüsü vardır. Her canlının bir doğum tarihi ve her canlının bir ölüm tarihi vardır. Bazı canlılar birkaç günlük bir ömre sahip olurken, bazı canlılar çağları devirebiliyorlar. İnsan, hayvan ve bitki olarak canlıları sınıflamak artık ilkokul fen kitaplarında kalan bir şeydir. Çünkü bu dünyayı sarıp sarmalayan çok fazla canlı vardır. Parazitler, bakteriler ve virüsler de birer canlıdır ve diğer birçok canlıdan çok daha fazla göreve sahiplerdir. Aslına bakacak olursanız elementlerle birlikte bizim atalarımız rolündedirler. Sürekliliğini devam ettiren bu canlılar tek başlarına da bir yerlerde var olabilirken, diğer canlıların da temel yapı taşlarındandırlar. Demek ki dünyada sadece insan, hayvan ve bitki canlıdır demek artık yanlış bir düşüncedir. Özellikle az önce söylediğim mikroskobik canlıların yoktan var etme güçlerini de unutmamamız lazım. O yüzdendir ki onlara atalarımız diyoruz. Bizi var edenler diyoruz. Burada işin dini boyutuna girm...